22 Haziran 2011 Çarşamba

nesnenin bilinci, fizik evren, hakim bilim anlayışımız ve alternatif evrenler hakkında kimi sapkın düşüncelerim :)



Evrende kendi kendini olumlayan başka bir kavram var mıdır acaba "varlık" gibi.

Bizler insan olarak kendi varlığımızın ayırdına, insan olmayan başka varlıkların varlığınının ayırdına vararak varıyoruz. Yani insanlığımız, insan olmayanlara göre olumlanıyor. Bu bir ağaç ya da bir hayvan olabilir pek tabi. Canlılar arasında bu ayırdı yapabiliyorruz ve canlı-cansız ayırdını da koyuyoruz. Bir taşın nesnel varlığının ayırdına vararak kendi tinsel varlığımızın ve nesnel varlığımızın da ayırdına erişmiş oluyoruz.

Peki acaba evrende bizim gibi bu durumun ayırdında olan başka bir tür var mıdır?

Canlı ya da cansız ayrımı yapmadan soruyorum. Varlığını maddeye borçlu olan anti-madde'nin varlığını düşündükçe, canlı-cansız ayrımının tüm koşullarda geçerli olup olmadığını düşünmeden edemiyor insan. Neyse ne, sonsuz Uzay ve galaksiler arasında acaba kendisi olmayanın farkında olan, dolayısıyla kendi varlığının da bilincinde olan başka bir tür ya da cins veya şey var mıdır?

Yoksa insan semavi bütün dinlerde bahsedildiği üzere tanrı'dan sonra var olan tek düşünen, farkına varan, yaratan güç müdür?

Çağımızın hakim bilim anlayışı olan pozitivizme göre şekillenen bilinçlerimiz, algılarımız dünyayı ve çevreyi algılmaya tam anlamıyla yeterli oladığı halde, kendisi dışında bir varlığı algılayacak düzeyde mi? Dünya'da geçerli olan fizik kuralların evrenin geri kalanında geçerli olmama ihtimalini göz önüne alınca algımızın bu farklı kurallara sahip yapıları anlaması ne kadar mümkün olabilir? Bu giderek bir paradoksa dönüşmez mi? Karşımıza sonsuz seçenek çıkmış olmuyor mu?

Geçerli bilim anlayışı henüz tam anlamıyla aşılmş değil. Hala maddenin varlık biçimleri dünya için aynı, dünyanın fizik yasaları değişmiş değil. Bu bize standartlaşmış hayatlar kurmakta fayda sağlarken, herşeyimizi tahmin ederek yaşayabilmemize olanak sağlayan bir tutsaklık türü de doğuruyor gibi. Yani bu fizik yasalar çerçevesinde davranışlarımız, kuralların izin verdiği alanda ve şekilde gerçekleşebilir. Buna uygun olarak her türlü yaşamsal aktivitemiz bu kurallar tarafından biz müdahale etmeksizin gerçekleştirilir. 

Bu standart hayat tarzı, yaşam biçimi ve kurallar bizim başka ortamlara uyum sağlamakta zorlanmamıza sebeb oluyor hatta o şartlara genelde uyum sağlayamadığımız da bir gerçek. Dünya'da yaşadığımız için Ay'da ya da Mars'ta yaşayamıyoruz. 

Hayatımız öyle tek düze ki bir ucunda doğum öte ucunda ölüm olarak çizilebilir. Yaşam bu ikisini birden kapsayan süreçtir. Karşımıza çıkan sonsuz "fizik yasa" olasılığı aynı derecede hayat tarzlarının ya da yaşam formlarının varlığına da işaret edebilir. Bizim varlık değeri atfettiğimiz şeyler başka bir evrende oranın kuralları çerçevesinde varlık olmayabilir mi? Ya da daha doğru bir algıyla maddenin yeni bir formu olabilir mi?

Ya da daha karmaşık bir şekilde söylemek gerekirse tek gerçek madde olmayabilir mi? Madde'nin farklı formları keşfedilmeyi bekliyor olabileceği gibi kimi yerlerde (evrende herhangi bir yer) varlık olarak madde olmayan birşeyler olamaz mı? Bu ille de bilim algımızın izin verdiği karşıt olarak "tin" ya da "ruh" gibi şeyler olmayabilir. 

Bu sorulara kesin cevaplar verilebilmiş değilken henüz insanlar "nesnelleştirme" hastalığından ötürü "uzaylılar"ın nasıl görünebileceğini tasarlmaya çalışıyorlar. Bu belirsizlikten ötürü her bilim kurgu filminde farklı bir uzaylı tipiyle karşılaşıyoruz. Bilinmeyene inanmıyoruz, bilinmez diye birşey olamaz diyoruz. Olabilir diyenlerimiz de bunu dine bağlayıp körü körüne sofu bir yaşam yaşamaya çalışıyor. Her iki tarz yaklaşımın da hatalı ve tartışmaya açık olması gerektiğini vurgulamak gerekir. 

Çözüm nerede derseniz, orada bir yerde. Belki de hiçbir yerde. Ya da olup olmaması gerekmeyebilir, olabileceği gibi olmayabilir de.

Eğer herhangi bir düşünceyi temele alıp tekrar göz atarsak aslında çözüme çabucak varırız. Ama bunlar yeterince açıklayıcı olmayacakarı gibi, günümüzün geçerli fizik kuralları çerçevesinde ancak bu kuralların geçerli olabileceği alan için geçerli sayılabilir. Kaldı ki hala bütün fizik kurallar keşfedilmiş değil. O yüzden bir soru işareti koyup bu konu üzerinde kafa patlatmak gerekiyor sanırım.