21 Temmuz 2011 Perşembe

nç'ari do noşk'erite nç'ari !: LEVİATHAN'IN LÂNETİ VE KÂBUSU

nç'ari do noşk'erite nç'ari !: LEVİATHAN'IN LÂNETİ VE KÂBUSU


İsmail Güney Yılmaz'ın kaleminden etkileyici ve bir okadar da doyurucu bir yazı daha. Hayret içinde okuyun, başkası olmaz...

Sevgili Başkan, kalemine sağlık.

Göğe Bakma Durağı (Turgut Uyar)



İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
                                  Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yanab otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım


Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım,
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım


Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım...