18 Mart 2010 Perşembe

bu nasıl bir yaşam...

Acaba Dünya'da hayat var mı? Ya bizler aslında ölüysek ve Platon'un dediği gibi aslında gerçeğin sadece bir yansıması ya da gölgesiysek. Ve aslında gerçek olan taraf öbür tarafsa? O zaman ölenler için üzülmek yerine sevinmemiz gerekiyorsa?

Ne garip d... Devamını Görüşünceler, bunlara ancak deliler ya da psikolojik sorunları olanlar inanabilir gibi. Ama toplumu deliler oluşturuyorsa deli olmak bir farklılık değil, o toplumun genel özelliğidir. Yani sıradan bir durumdur ve göze batmaz. Ama normal olanlar bu sefer deli olanlara anormal gelir ve deli muamelesi görür.

Kavramlar birbirine girer, at izi it izine karışır, insanlar sokak ortasında vurulur vuranlar kahraman olur, ölenler hain. Adamın biri karısının burnunu, kulağını keser, biri kendini istemeyen kadının suratına kezzap atar, derisini akıtır, biri kendine açık büfeden seçtiği 4 ve üzeri karı alır, alır birini vurur ötekine ama dinde yeri vardır. Melih Gökçek zam yapar kimsenin kılı kıpırdamaz, zamlar geri alınınca millet ayaklanır. Arkadaşın işten-okuldan atılır, ses verirsin sesini keserler, haklısındır ama haksız görülürsün. Yürümesi gerekenler sana yürüme der, hak aramazlar, hakları yendiğinde öksürürler başkasına yapılırsa sessizce yutkunurlar... Böyle bir dünya gerçekten de gerçek olamaz...

İnsan düşündükçe yazıyor, yazdıkça düşünüyor. Ve maalesef düşüdükçe sinirleniyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder